- kırmak
-i Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak"Taşları kırmak. Bardağı kırmak."
- hakaret
isim Onur kırma, onura dokunma
- acıtmak
-i Acılık vermek"Karabiber yemeği acıttı."
- gücendirmek
-i Gücenmesine yol açmak, gönlünü kırmak, incitmek"Bazı şairleri kırmaktan, gücendirmekten çekindiğimden değil, haksızlık olacağına inandığımdan başvurmuyorum bu yola." - N. Cumalı
- hakaret etmek
bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersiz gösterecek biçimde davranmak
- tahkir
isim Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- aşağılamak
-i Değerinden düşük göstermek
- saymamak
- gücendirmek.
- hakaret etmek, aşağılamak, duygularını incitmek, kırmak
- hakaret etmek. give affront to kızdırmak