- süslemek
-i Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek"Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." - S. F. Abasıyanık
- donatmak
-i Birinin giyimini sağlamak
- tezyin etmek
süslemek
- ziynet
isim Süs, bezek"Samimi bir kalabalık, zamanımıza ziynet olan benzersiz şairi görmekten, dinlemekten âdeta sarhoştu." - A. Kabaklı
- güzelleştirmek
-i Güzellik vermek, güzellik kazandırmak"Mehtap görülen her şeyi yumuşatıyor, hülyalaştırıyor, güzelleştiriyordu." - A. Ş. Hisar
- donamak
-i Süslemek, tezyin etmek
- dekore etmek