- ayar
isim Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu"Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
- düzeltme
isim Düzeltmek işi, tashih
- uyma
isim Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk"Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu." - N. Cumalı
- ayarlama
isim Ayarlamak işi, kalibraj"Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu." - Ç. Altan
- intibak
isim Uyum
- uydurma
isim Uydurmak işi
- adaptasyon
isim Uyarlama
- uyarlama
isim Uyarlamak işi, adaptasyon
- alışma
isim Alışmak işi, istinas, ülfet"İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur." - N. F. Kısakürek
- çözme
isim Çözmek işi"Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." - N. Uygur
- Turizm ve Otelcilik, Düzeltme.
- kendini oydurma
- ayar, ayarlama, düzeltme, adaptasyon, tasfiye