- zekâ
isim, ruh bilimi İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset"Herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti." - A. Kutlu
- seziş
isim Sezme işi"Çirkinliği sezişim ve düzeltişim o kadar hoşuna gidiyor ki, beni göğsüne basıyor ve iftihar gözyaşları döküyor." - N. F. Kısakürek
- feraset
isim, ruh bilimi Anlayış, seziş, sezgi"Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum." - A. Gündüz
- dirayet
isim, ruh bilimi İnce şeyleri kavrayış"Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti." - O. Aysu
- basiret
isim Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon"Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler." - F. R. Atay
- çabuk kavrayış
- çabuk kavrayış, yerinde ve doğru karar alma yetisi
- çabuk kavrayış.