- geniş
sıfat Eni çok olan, enli, vâsi"Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." - P. Safa
- çapraz
sıfat Eğik olarak birbiriyle kesişen
- üzerinde
zarf Üstünde"Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." - R. E. Ünaydın
- karşıdan karşıya
zarf Bir yandan öbür yana
- yatay
sıfat, matematik Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki"Sıvıların yüzü hep yatay olur."
- tesadüf etmek
rastlamak, rast gelmek"Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" - M. Ş. Esendal
- çaprazvari
zarf Çaprazlama"İki zayıf el harmaniden çıktı, göğsünün üstünde çaprazvari kavuştu." - H. E. Adıvar
- karşısında
- içinden
- ortasından
- karşı tarafta
- obur tarafa
- karşıya
- karşıdan karşıya, bir yandan bir yana, ortasından, içinden, çaprazlama, çapraz
- tarafına