- kaçmak
-e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- çekilmek
nsz Çekme işi yapılmak"Ağlar çekiliyor dalyanlarda." - O. V. Kanık
- firar etmek
kaçmak"Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz." - A. Gündüz
- saklanmak
nsz Kendini saklamak, gizlenmek"O âdeta kaçıp saklanacak bir yer arıyormuş gibi sıkıntıdaydı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- tüymek
nsz Kaçmak"Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz?" - E. E. Talu
- firari
sıfat Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
- sıvışmak
-e Bulaşmak, yayılmak, sıvaşmak
- kanundan kaçan kimse
- kanundan kaçmak
- kaçmak, gizlenmek, saklanmak, gizlice kaçıp gitmek, sıvışmak