- el çekmek
vazgeçmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba
- teslim etmek
bir şeyi sahibine vermek
- vazgeçmek
-den Kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak
- çökmek
nsz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak"Toprak çökmek. Yol çökmek."
- bırakmak
-i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
- çekilmek
nsz Çekme işi yapılmak"Ağlar çekiliyor dalyanlarda." - O. V. Kanık
- feragat etmek
- çekılmek el çekmek
- tahttan çekilmek, terk-i saltanat etmek, saltanattan çekilmek, hakkından vazgeçmek, el çekmek, boynundan atmak, bırakmak, feragat etmek, imtina etmek