- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- mahcup etmek
utandırmak"Kenara mahcup bir çocuk gibi büzüldü." - S. F. Abasıyanık
- utandırmak
-i Utanmasına yol açmak, utanacak bir duruma düşürmek, mahcup etmek"Muallâ Hanım'a o zamana kadar beni çok utandıran bir sual sormakta mahzur görmedim." - P. Safa
- gururunu kırmak
- gururunu kırmak.
- utandırmak, bozmak, kırmak, mahcup etmek, karıktırmak, pert etmek