- teslim etmek
bir şeyi sahibine vermek
- başından atmak
yapılması güç bir işi yapmaktan kendini kurtarmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- kendini kaptırmak
bir şeyin etkisinden kurtulamayacak duruma düşmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
- terk etmek
bırakmak, ayrılmak
- vazgeçmek
-den Kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak
- kovmak
-i Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek"Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi." - M. Ş. Esendal
- çökmek
nsz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak"Toprak çökmek. Yol çökmek."
- kesmek
-i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."
- bırakmak
-i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
- terk
isim Bırakma, ayrılma
- terketmek
- feragat etmek
- bιrakmak vazgeçmek
- kendini tamamıyla vermek
- tamamıyle bırakmak