-
eğri yüz : isim Asık surat
-
boynueğri : isim, hayvan bilimi Asmaların yeni sürgünlerini yiyen veya kemiren bağ zararlısı
-
eğri büğrü : sıfat Yer yer eğrilmiş ve bükülmüş olan, çarpık çurpuk"Eğri büğrü sokaklarda kaybolduğumu sandığım bir dakikada birdenbire güzel bir meydana çıkıverdim." - R. N. Güntekin
-
eğri çehre : sıfat Asık suratlı
-
eğri söz : isim Kötü söz
-
boynu eğri : sıfat Boynu bükük
-
dümeni eğri : sıfat Yan yan yürüyen (kimse)
-
eteğine eğri : sıfat İffetsiz, kötü (kadın)
-
eş sıcak eğrisi : isim, coğrafya Sıcaklığın yeryüzünde veya bir bölgedeki dağılışını göstermek amacıyla düzenlenen haritalarda, eşit sıcaklıktaki yerleri birleştiren iç içe eğrilerden her biri, izoterm eğrisi
-
eş yükselti eğrisi : isim, coğrafya Eş yükselti noktaları arasında çizilen çizgilerin oluşturduğu eğri, izohips eğrisi
-
ışık eğrisi : isim, gök bilimi Değişken bir yıldızın parlaklığının zamana göre değişimi gösteren grafik
-
izobar eğrisi : isim, coğrafya Eş basınç
-
izohips eğrisi : isim, coğrafya Eş yükselti eğrisi
-
izoterm eğrisi : isim, coğrafya Eş sıcak eğrisi
-
uzay eğrisi : isim, matematik Bütün noktaları aynı düzlem üzerinde bulunmayan eğri
-
eğrisiyle doğrusuyla : zarf Her şeyiyle
-
eğri (veya eğri gözle) bakmak : kötü düşünce ile bakmak"Eğri bir yol."
-
eğri gemi doğru sefer : "kullanılan araç yetersiz ancak yapılan iş isteğe uygun" anlamında kullanılan bir söz"Eğri bir yol."
-
eğri oturup doğru konuşalım : "birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz" anlamında kullanılan bir söz"Eğri bir yol."
-
eğrisi doğrusuna gelmek : olmayacak gibi görünen bir iş, bir girişim, rastlantı sonucu olumlu bitmek"Eğri bir yol."
-
eğriye eğri doğruya doğru : "gerçek neyse aynen belirtilmelidir" anlamında kullanılan bir söz"Eğri bir yol."