-
düğün pilavı : isim Düğünlerde özel olarak pişirilen pilav
-
düğün alayı : isim Düğüne katılanların çalgı eşliğinde hep birlikte yürümesiyle oluşan topluluk
-
düğün çiçeği : isim, bitki bilimi Düğün çiçeğigillerin örnek bitkisi, turnaayağı, sütlüce (Ranunculus)
-
düğün çorbası : isim Et, un, yoğurt katılarak özellikle düğünlerde yapılan ve üzerine kızgın yağ dökülen bir çorba türü"Muhteşem bir kâse içinde dumanı tüte tüte düğün çorbası gelmiş." - Ç. Altan
-
düğünevi : isim Düğün yapan aile
-
düğün hamamı : isim Düğünden bir gün önce gelin ve yakınlarının hamama giderek eğlenmeleri
-
düğün dernek : isim Evlenme dolayısıyla yapılan kutlama töreni ve eğlence
-
düğün salonu : isim Kiralanarak içinde eğlence ve toplantı yapılan salon
-
düğün yahnisi : isim Hafifçe kavrulan bol soğan içinde kemikli kuzu etinin ağır ateşte pişirilmesiyle hazırlanan, az sulu yemek türü
-
sünnet düğünü : isim Erkek çocukların sünneti sırasında yapılan eğlence"Dükkân komşusu bu gece onu oğlunun sünnet düğününe çağırmış." - R. N. Güntekin
-
düğün aşıyla dost ağırlanmaz : "ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık yapılmasındadır" anlamında kullanılan bir söz"Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." - A. Gündüz
-
düğün bayram etmek : çok sevinmek, neşelenmek"Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." - A. Gündüz
-
düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü : gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olduğu düşünüldüğünde söylenen bir söz"Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." - A. Gündüz
-
düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya : "akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olmasın diye çabalar" anlamında kullanılan bir söz"Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." - A. Gündüz