-
demir para : isim Madenî para
-
gözdemiri : isim, denizcilik Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çıpa
-
ak demir : isim Dövme demir
-
demirbaş : isim Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya"Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı." - A. Kutlu
-
demirhindi : isim, bitki bilimi Baklagillerden, odunu oldukça sert olan, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (Tamarindus indica)
-
demirkapan : isim Mıknatıs
-
Demirkazık : özel, isim, gök bilimi Kutup Yıldızı
-
Demirperde : özel, isim İkinci Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş döneminde, batılı ülkelerin kendilerini Doğu Bloku ülkelerinden ayıran sınıra ve bu ülkelere taktıkları ad
-
aydemir : isim Yüzü yay biçiminde bir keser türü
-
iğdemir : isim Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
-
demir ağacı : isim, bitki bilimi İki çeneklilerden, ana yurdu Avustralya olan bir veya iki evcikli bir ağaç (Casuarina)
-
demir bilek : sıfat Güçlü kuvvetli (kimse)
-
demir boku : isim Cüruf
-
demir dikeni : isim, bitki bilimi Toprak üzerinde yatık olarak bulunan, boynuz biçiminde dikenli çiçekleri küçük ve açık sarı renkli bir tür bitki (Tribulus terrestris)
-
demir hat : isim Demir yolu
-
demir kapı : isim Irmaklarda gemilerin geçmesine engel olan kayalık yer
-
demir kırı : isim Siyah, beyaz karışık griye yakın renkte at donu
-
demir leblebi : isim Başa çıkılması güç kimse
-
demir oksit : isim, kimya Demirin hem doğada görülen hem de sentetik olarak yapılan, değişik kimyasal değer ve renkte bulunabilen oksit biçimi
-
demir pası : isim Demirde oluşan pas
-
demir perde : isim, tiyatro Sahne ile izleyicilerin bulunduğu salonu yangın tehlikesinde birbirinden ayıran, demirden yapılmış perde
-
demir rengi : isim Gri
-
demir resmi : isim, denizcilik Geminin bir limanda demirlemek için ödediği vergi
-
demir sülfat : isim, kimya Sülfürik asidin kimyasal formülü Fe2(SO4)3 olan demir tuzu ve bunun hidrojenle işlenmiş biçimi
-
demir yeri : isim, denizcilik Limanlarda gemilerin demir atmasına ayrılmış yer
-
demir yolcu : isim Demir yolu görevlisi
-
demir yolu : isim Lokomotif, vagon vb. demir tekerlekli taşıtların üzerinde hareket ettiği, paralel iki ray döşenerek yapılan bir yol türü, tren yolu, demir hat"Bu demir yolu, Eğrikaya'dan, keçi yurdu önünden, dereyi aykırılar." - M. Ş. Esendal
-
demir yumruk : sıfat Güçlü kuvvetli (kimse)
-
çekme demir : isim Haddeden geçirilmiş demir
-
çifte demir : isim, denizcilik Geminin sert, fırtınalı havada demir atma konumunda çevreye zarar vermemesi, rüzgâr ve akıntı yüzünden geniş bir alanda çok yer kaplamaması için baştaki her iki göz demirini atma
-
çubuk demir : isim İnşaatlarda kullanılan, üzerinde yiv bulunmayan demir
-
delikli demir : isim Tüfek"Yiğitlik, delikli demirin çıkışından sonra mı hapı yuttu? Yoksa insanların akıllılaşmasıyla nasıl olsa hapı yutacaktı da, delikli demirin çıkışı bir vesile mi oldu?" - N. Hikmet
-
dişi demir : isim Yumuşak bir demir türü
-
dökme demir : isim İçinde % 2'den % 6'ya kadar karbon bulunan bir demir karbon alaşımı, font (I), pik (I)
-
erkek demir : isim Bir tür sert demir
-
hasır demir : isim, mimarlık Hasır çelik
-
kütük demir : isim, madencilik Demir çelik fabrikalarında, izabe tesislerinde maden cevherinden veya hurdadan döküm sonu elde edilen ham kütle, kütük
-
nervürlü demir : isim Nervürlü çelik
-
buz demiri : isim, denizcilik Tekneyi bağlamak için buz çatlağı arasına takılan tek sivri uçlu demir
-
ızgara demiri : isim, denizcilik Kazan ızgarasını meydana getiren demir çubuklardan her biri
-
kol demiri : isim Bir kapıyı kapadıktan sonra dışarıdan açılmaması için duvarla kapı arasına konan demir destek"Sonra kol demirinin usulca kaldırıldığını duyduk ve aralanan kapıdan içeriye süzüldük." - R. H. Karay
-
köşe demiri : isim Dik açı biçiminde üretilmiş demir
-
kulak demiri : isim Pullukta, uç demirinin kaldırdığı toprağı ters çeviren demir
-
L demiri : isim Sanayide kullanılan L biçiminde bükülmüş demir çubuk
-
özek demiri : isim Özek ağacını arabaya bağlayan demir
-
saban demiri : isim Sabanın toprağı yarmaya yarayan taban kısmına takılan demir
-
topuk demiri : isim Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü
-
demir ıslanmaz, deli uslanmaz : "her nesnenin, her kişinin değiştirilemeyen bir özelliği vardır" anlamında kullanılan bir söz
-
demir nemden, insan gamdan çürür : "nem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpratır" anlamında kullanılan bir söz
-
demir almak : denizcilik gemi yola çıkmak için çıpasını denizden çekmek, gitmeye hazırlanmak
-
demir atmak : denizcilik gemi çıpasını denize salmak
-
demir gibi : çok sağlam
-
demir taramak : gemi rüzgâr veya akıntı yüzünden çıpasını sürümek
-
demir tavında dövülür : "her iş zamanında ve uygun durumda yapılır" anlamında kullanılan bir söz
-
demir üzerinde : denizcilik demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi)
-
demire vurmak : demir zincirle bağlamak