0 Ama bunun
anlamı yaşamın istek ve arzularına elveda demek, güvenli bir işyeri ve konut gibi basit maddi tatminleri
cezaevlerinde, psikiyatri kliniklerinde ya da sürgünde geçecek çile dolu bir yaşamla değiş tokuş etmekti. Tarihin Sonu ve Son İnsan - Francis Fukuyama
0 Giderek daha çok sayıda aristokrat toplumda eski aristokrat
sınıf, thymotik gururlarını sınırsız maddi kazanç olanaklarına sahip barışçı bir yaşam vaadi ile değiş tokuş
etme şeklindeki Hobbes'çu öneriyle karşılaştı. Tarihin Sonu ve Son İnsan - Francis Fukuyama
0 Bunları kocasından gizli, buğdayla değiş tokuş
ederek elde ediyordu. Taşra Kızı - Frans Eemil Sillanpaa
0 Oysa az önce aynı hademeyle küçük bir pipoyu bir dilim
ekmek ya da bir tarak ile değiş tokuş etmişti. Ayyaş - Hans Fallada
0 Artık sorun Avrupa ma
mullerini; özellikle de tekstili, geleneksel doğulu ve tropik
ürünlerle değiş tokuş etmek ya da hatta demiryolları, köp
rüler ve benzerlerini inşa etmek yoluyla genişleyen demir
ve çelik sanayilerine mahreçler sunmak bile değildi. Sömürgesiz Emperyalizm - Harry Magdoff