-
büyük defter : isim, ticaret Ticari kuruluşların aylık bilanço hesaplarını gösteren defter, ana defter, defterikebir
-
ana defter : isim, ticaret Büyük defter
-
kayıt defteri : isim Kayıt yapılan defter
-
cep defteri : isim Cebe sığabilecek büyüklükteki defter
-
defterhane : isim, tarih Osmanlı Devleti sınırlarındaki bütün toprak kayıtlarını içine alan ana defterlerin bulunduğu ve bunlara özgü işlerin görüldüğü daire
-
defterihakani : tarih Osmanlı Devleti'nde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
-
defterikebir : isim, ticaret Büyük defter
-
defter emini : isim Bir ilin tapu işlerine bakan en üst düzeydeki görevli
-
adi defter : isim, ticaret Bir işletmenin veya ticarethanenin yaptığı işlemlerinin, muhasebe kayıtlarının geçirildiği ticari defter
-
günlük defter : isim, ticaret Bir işletmenin yaptığı işleri günü gününe geçirdiği defter, yevmiye defteri
-
zımbalı defter : isim Kolay koparılabilsin diye yapraklarının dibi zımbalanmış olan defter
-
adres defteri : isim Adreslerin kaydedildiği defter, adres rehberi
-
akıl defteri : isim Hatırlanıp yapılması gereken şeylerin yazıldığı küçük defter, not defteri, ajanda"O hengâmede, kucaktan kucağa dolaştırılan ufaklık, akıl defterine bir gözlem daha düşmüştü." - E. Şafak
-
bakkal defteri : isim Karışık, düzensiz yazılarla dolu defter
-
banka defteri : isim Banka cüzdanı
-
hatıra defteri : isim Anılık"Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik." - H. S. Tanrıöver
-
işletme defteri : isim, ticaret Yalnız gelir ve giderlerin yazıldığı defter
-
karalama defteri : isim Karalamaların yapıldığı defter, müsvedde defteri
-
kasa defteri : isim, ticaret İşletmelerde günlük alışveriş hareketlerinin kaydedildiği defter
-
kopya defteri : isim Mektup kopyalarının çıkarıldığı ince yapraklı defter
-
mevduat defteri : isim Banka cüzdanı
-
müsvedde defteri : isim Karalama defteri
-
şiir defteri : isim Yazılmış veya derlenmiş şiirlerin içinde bulunduğu defter"Ya kitaplarım ya şiir defterim / Yanarım bakkal eline düşerse" - C. S. Tarancı
-
yevmiye defteri : isim, ticaret Günlük defter
-
defter açmak : para yardımı veya gönüllü toplamaya girişmek"Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı." - S. Derviş
-
defter tutmak : ticaret işlem veya hesapları düzenli olarak bir deftere geçirmek"Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı." - S. Derviş
-
defterden (veya defterinden) silmek : birinin adını anmaz olmak, dost saymaz olmak"Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı." - S. Derviş
