-
bir damla : sıfat Çok az"En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bile bir damla çocukluk ışığı kalmamış olanlardır." - N. Hikmet
-
kandamlası : isim, bitki bilimi Asya ve Avrupa'da ılıman bölgelerde yetişen kırmızı veya sarı çiçekli otsu bir bitki (Adonis)
-
damla damla : zarf Damlalar biçiminde"Koşan elbet varır, düşen kalkar / Kara taştan su damla damla akar" - T. Fikret
-
damla hastalığı : isim, tıp (***) Organizmadaki ürik asidin atılmayarak vücudun bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve eklem yerlerinde birikmesinden ileri gelen, ağrı ve şişlerle ortaya çıkan hastalık, nikris, gut
-
damla sakızı : isim İri taneli, parlak ve çok sevilen bir sakız türü
-
damla taş : isim, mineraloji Tıraş edilmeyerek yuvarlak ve cilalı bırakılmış, değerli veya yarı değerli taş
-
damla taşı : isim, mimarlık Yapılarda süs ögesi olarak kullanılan damla biçiminde taş
-
damlaya uğramak : yüreğine inmek, felç olmak"Elime bir damla yağmur düştü." - H. E. Adıvar