-
çiğ toprak : isim Uzun zaman işlenmemiş, güç sürülür toprak
-
çiğ köfte : isim İyice dövülmüş çiğ etle ince bulgura biber, soğan, baharat, salça, maydanoz katılıp bulgur yumuşayıncaya kadar yoğrulduktan sonra pişirilmeden biçim verilerek yenen köfte"Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı." - O. Kemal
-
çiğ iplik : isim Bükülmemiş iplik
-
çiğ börek : isim Çiğ kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan börek
-
çiğ çiğ : zarf Çiğ olarak, çiğ bir biçimde"Yumurta sepetinden üç yumurta alıp çiğ çiğ onları yutmuş." - S. F. Abasıyanık
-
çiğ renkçi : isim Çiğ renkçilik anlayışında resim yapan sanatçı
-
çiğ düşmek : hoş karşılanmamak, kaba ve yersiz bulunmak
-
çiğ kaçmak : yersiz, yakışıksız olmak
-
çiğ süt emmiş : iyiliğini gördüğü insana kötülük yapan kişiler için kullanılan bir söz
-
çiğ yemedim ki karnım ağrısın : "suç işlemedim ki korkayım" anlamında kullanılan bir söz
-
çiğden vermek : askerlik yiyecek karşılığını para olarak ödemek