-
burnu büyük : sıfat Kibirli (kimse)"Burnu büyüklerden demokrasiye ancak zarar gelir." - H. Taner
-
burnu havada : sıfat Çok kibirli"Ona kalsa evleneceğiz ama annesi beni istemiyormuş. Burnu havada kadının." - E. Bener
-
burun deliği : isim, anatomi Burnun iki boşluğundan her biri
-
karnı burnunda : sıfat Gebeliği çok ilerlemiş, doğumu yakın
-
burun perdesi : isim, anatomi Burun boşluğunu ikiye ayıran bölme
-
itburnu : isim, bitki bilimi Yaban gülünün meyvesi
-
çiçeği burnunda : sıfat Yeni"Bu kitabı ilk okuduğumda, çiçeği burnunda bir fakülte mezunuydum." - A. Ağaoğlu
-
kababurun : isim, hayvan bilimi Sazangillerden, ırmak ve göllerde yaşayan, eti kılçıklı küçük bir balık (Chondrostoma nasus)
-
burun kanadı : isim, anatomi Burun deliğinin yan tarafındaki kabarık bölüm
-
kuşburnu : isim, bitki bilimi Çalılık ve ormanlık alanlarda yetişen, soluk pembe renkte çiçekler açan bir ağaç, yaban gülü ağacı (Rosa canina)"Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye" - Halk türküsü
-
canı burnunda : sıfat Çok yorgun ve bezgin
-
kepçeburun : isim Bir tür yaban ördeği
-
burun direği : isim Burnun kemiği
-
gagaburun : isim, denizcilik Baş bodoslaması gagayı andırır biçimde yapılmış ticaret yelkenlisi, gagalı
-
danaburnu : isim, hayvan bilimi Toprak içinde yaşayıp bitkilere, köklerini keserek zarar veren bir böcek, kök kurdu (Gryllotalpa vulgaris)"Ektiği fideler kurumuş, kurumayanları da danaburnu kesmişti." - A. Nesin
-
kargaburnu : isim, teknik Uçları karga gagası gibi kıvrık olan araçların ortak adı
-
öküzburnu : isim, hayvan bilimi Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın, eti yenir bir kuş (Calao)
-
burun boşlukları : isim, anatomi Burun deliklerinden yukarı doğru açılan, mukozayla kaplı boşluklar
-
burun buruna : zarf Birbirine çok yakın ve yüz yüze bir biçimde
-
burun otu : isim Burna çekilen tütün, enfiye
-
gaga burun : sıfat Burnu uzun ve aşağıya doğru kıvrık olan (kimse)
-
karga burun : sıfat Burnu karga gagasına benzeyen (kimse)
-
kıl burun : isim, coğrafya Deniz içine uzanmış ince kara parçası
-
pat burun : sıfat Burnu yassı olan (kimse)
-
öfkesi burnunda : sıfat Çok öfkeli (kimse)"Ha bire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmışaltı tiryakisi kahveyi zamanında getirmedi diye kızıp..." - H. Taner
-
burun bükmek : beğenmemek, önem vermemek
-
burun kıvırmak : önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek
-
burun şişirmek : kibirlenmek
-
burun yapmak : üstünlük taslamak
-
burnu büyümek : kibirlenmek, büyüklenmek
-
burnu çenesine değmek : çok yaşlanmak