-
beşbıyık : isim, bitki bilimi Muşmula
-
badem bıyık : isim Üst dudağın her iki yanında yer alan, badem içi biçimindeki bıyık"Badem bıyık hafifçe sola kayıyor." - T. Buğra
-
yastık bıyık : isim Yana yatmış ve uzamış bıyık
-
tavşanbıyığı : isim, bitki bilimi Bir tür yonca
-
pis bıyık : isim Kılları gür olmayan ve biçime girmeyen bıyık
-
kaytan bıyık : isim İnce ve uzun bir bıyık türü"Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir" - Halk türküsü
-
pala bıyık : isim Gür, uzun, yanaklara doğru kıvrık bıyık"Her şeyden önce, pala bıyıkları ile meşhur kırk, kırk iki yaşlarında popüler bir yazar." - H. Taner
-
pos bıyık : isim Uzun ve gür bıyık"Pos bıyıklarını çekiştirerek düşündükten sonra kafasına vurur." - R. N. Güntekin
-
asma bıyığı : isim, bitki bilimi Asma dallarının çevresine tutunmasına yarayan yeşil uzantılar, sülük
-
bıyık altından gülmek : birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyık bırakmak : bıyık uzatmak"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyık burmak (veya bükmek) : çalım yapmak amacıyla bıyıklarını kıvırmak"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyığı (veya bıyıkları) terlemek : bıyığı yeni yeni çıkmaya başlamak"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyığını balta kesmez olmak : kimseden korkusu olmamak"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyığını silmek : bir işi olmuş bitmiş sayarak onunla uğraşmaktan vazgeçmek"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan
-
bıyıkları ele almak : delikanlılık çağına girmek"Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti." - Y. Atılgan