-
bekâr odası : isim Bekârların, taşradan gelen işçilerin kaldığı oda"Boyun atkısını kulaklarına dolayarak bekâr odasının yolunu tutacak." - S. F. Abasıyanık
-
bekârhane : isim Bekârların kalması için ayrılmış veya düzenlenmiş oda
-
müzmin bekâr : isim Evlilik çağını geçmiş olup da henüz evlenmemiş olan kimse
-
bekâr gözü, kör gözü : "bekâr erkek, evlenme istek ve heyecanı içinde olduğundan alacağı kızın kusurlarını göremez" anlamında kullanılan bir söz"Bekârdı, evlenmeye vakit bulamamıştı." - Ö. Seyfettin
-
bekâr kalmak (veya yaşamak) : evlenmemek, evlenmemiş olmak"Bekârdı, evlenmeye vakit bulamamıştı." - Ö. Seyfettin
-
bekâra karı boşaması kolaydır : "bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır" anlamında kullanılan bir söz"Bekârdı, evlenmeye vakit bulamamıştı." - Ö. Seyfettin
-
bekârın yakasını it yer, yakasını bit : "bekâr kimse parasını gereksiz harcar, yaşayışı ise düzensizdir" anlamında kullanılan bir söz"Bekârdı, evlenmeye vakit bulamamıştı." - Ö. Seyfettin