-
av hayvanı : isim Etinden, postundan yararlanmak amacıyla veya zararlı olduğu için avlanan vahşi hayvan
-
av yasağı : isim Yılın av dönemi dışında kalan zamanda konulan yasak
-
av köpeği : isim Tazı, kopoy, zağar vb. ava yardımcılık etmeye alıştırılmış köpek
-
av dönemi : isim Av hayvanlarının avlanmasının serbest olduğu yılın belirli bölümü, av mevsimi, av sezonu, avlanma dönemi, avlanma mevsimi, avlanma sezonu
-
av mevsimi : isim Av dönemi
-
av sezonu : isim Av dönemi
-
av tezkeresi : isim Avcılara verilen izin belgesi
-
sökün avı : isim Kuşların, özellikle kekliklerin göç zamanı yapılan av
-
sürek avı : isim Birçok avcının katılmasıyla ve çoğu kez at üzerinde avı kuşatarak yapılan avlanma, sürgün avı
-
sürgün avı : isim Sürek avı
-
av avlanmış, tav tavlanmış : "olan olmuş, iş işten geçmiş, artık yapacak bir şey yok" anlamında kullanılan bir söz"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek
-
av avlayanın, kemer bağlayanın : "bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır" anlamında kullanılan bir söz"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek
-
av vuranın değil, alanın : "bir şeyden, sahibi değil de başkası yararlanıyorsa asıl sahip yararlanan kişidir" anlamında kullanılan bir söz"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek
-
ava çıkmak : avlanmak için gitmek"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek
-
ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz : "kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelmeyen çeşit çeşit felaketle karşılaşırlar" anlamında kullanılan bir söz"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek
-
ava giden avlanır : "çıkarını başkalarına zarar vermekte arayan kimse, o zarara kendisi uğrar" anlamında kullanılan bir söz"Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü." - N. F. Kısakürek