0 Trende öldürdüğün
adama gelince, zavallının talihi yokmuş, çünkü sadece seni korkutmak istiyordu ama anlaşılan rolünü
fazla ciddiye almış. Buz Kapanı - Glenn Meade
0 Naz olduğu
açıkça anlaşılan bir iki ufak silkinti ile güya oğlanın sevda kucağından kurtulmak isyanları gösterir. Muhabbet Tılsımı - Hüseyin Rahmi Gürpınar
0 Zaman geçiyor
ama toprağa yapışmış halde durduğu anlaşılan şu metale bir türlü ulaşamıyordu. Yer Eksi İki - Hakan Evrensel
0 Kamyonun şoförü olduğu anlaşılan adam biraz ötede,
buralara özgü bir şekilde yere çömelmiş, yüzü ellerinin arasında, kamyonunun
kalıntılarını seyrediyordu. Yer Eksi İki - Hakan Evrensel
0 Ay
ışığı, gecenin sessizliğinde şıkırtılar çıkaran silahların metal parçalarından yansıyor,
içlerinden biri de, ağır olduğu iki büklüm yürümesinden anlaşılan büyük bir silah
namlusunu omzunda taşıyordu. Yer Eksi İki - Hakan Evrensel
0 Tek başına, hatta anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidara geleceği anlaşılan İslami Selamet Cephesi'nin
iktidarına, demokrasiyi ortadan kaldıracağı itirazı yapılmış ve sonuçta bu partinin iktidara gelmesi bir askeri darbeyle,
yani demokrasi dışı ba Güçler Savaşı - Hakan Türk
0 Bu yılki zirveden anlaşılan GOP'a karşı yeni bir söylem geliştirileceğinin sinyali olmuştur. Güçler Savaşı - Hakan Türk
0 Gaziantepli anlaşılan bol atış
talimi yapan biriydi. Lokanta - Hakan Yel
0 Bu müzik ziyafeti, anlaşılan kendisine daha çok yaramıştı. Lokanta - Hakan Yel
0 Fahri Tulgar, ekibin odaya girişiyle ayağa kalktı ve zorlama oldu ğu her haliyle anlaşılan bir ifadeyle boş
duran iki koltuğa oturmalara işaret etti. Lokanta - Hakan Yel
0 Bana kapıyı açan uşak anlaşılan şahsımı tanıyordu. Saray ve Ötesi - Halid Ziya Uşaklıgil
0 Bunu, durak yerinden çıkıp da bir mesken tedariki için
şehre inmeğe başlayınca, yabancı oldukları anlaşılan böyle dört beş
arabalık bir kafileye, sokak sokak refakat eden mütecessis halk güruhlarından anladık ve şehrin kalabalık yerlerine geldikçe gördük Saray ve Ötesi - Halid Ziya Uşaklıgil
0 Makedonyalı
oldukları anlaşılan iki jandarma beni arabadan indirerek, tabanı toprak, içinde dört büyük
yatak bulunan bir odaya götürdüler. Halide Edib Adıvar - Anılar
0 Savaşa katılmadan önce, bir
defacık ihtiyar annesini görmek istiyor ve anlaşılan benim Şükrü Bey'den kendisi için izin
almamı umuyordu, aynı zamanda tüfeğini de yanında götürmek istiyordu. Halide Edib Adıvar - Anılar
0 Bu
adam, anlaşılan şeytandan daha korkunç bir kimseydi. Halide Edib Adıvar - Anılar
0 Gece bir Yunanlı kadın, kocası olduğu anlaşılan bir Yunan subayına dayanmış,
geliyordu. Halide Edib Adıvar - Anılar
0 Ama anlaşılan hayat okulunda öğreneceği daha çok şey vardı. Tutunuş - Halim Bahadır
0 Yeraltıgeçidinin Batı
yakasında, köşede yer alan parkın içinde, bir hayli
eski olduğu anlaşılan bir bina yıkıntısı görünüyor, ayrıca, parkın çeşitli yerlerinde de
sütunlar, kaideler, başlıklar serpilmiş. İstanbul Gezi Rehberi - Murat Belge
0 En ilginç eşyalardan biri de, Kırım'daki Kefe'den
getirildiği anlaşılan siyah
Meryem ikonudur. İstanbul Gezi Rehberi - Murat Belge
0 Dinlemek için oraya uzanmış olduğu anlaşılan bu çerinin alaca karanlıkta kim olduğu belli olmuyordu. Bozkurtların Ölümü - Hüseyin Nihal Atsız
0 Baba, bu şaşırtıcı ama içtenlikle söylendiği anlaşılan sözler yüzünden durakladı. Gece Yarısını Dört Geçe - Stephen King
