-
akşam pazarı : isim Pazarlarda, işportalarda akşama doğru tezgâhta kalmış malların ucuz fiyatla satılışı
-
akşam piyasası : isim Akşamüzerleri belli bir yerde yapılan gezinti
-
akşama doğru : zarf Gündüzün akşama yakın bir zamanında"Birbirlerine veda ederek akşama doğru dağıldılar." - A. Midhat
-
akşam vakti : isim, zarf Akşamleyin
-
akşam güneşi : isim Etkisi azalmış gün ışığı
-
akşam saati : zarf Akşamleyin
-
akşamsefası : isim, bitki bilimi İki çeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki, gecesefası (Mirabilis jalapa)
-
akşamüstü : zarf Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken, akşamüzeri"Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu." - Y. Atılgan
-
akşamüzeri : zarf Akşamüstü"Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi." - A. Kutlu
-
akşam akşam : zarf Uygunsuz bir zamanda
-
akşam azadı : isim Ders çıkışı, ders paydosu"Akşam azadında dayağı yiyen çocuğu tuttum." - Ö. Seyfettin
-
akşam ezanı : isim, din b. (***) Akşam namazının vaktinin geldiğini bildirmek için okunan ezan"Akşam ezanı sularında sofraya oturulurdu." - A. Ş. Hisar
-
akşam gazetesi : isim Baskısı öğleden sonra, özellikle akşama doğru yapılan gazete
-
akşam karanlığı : isim Alaca karanlık
-
akşam namazı : isim, din b. (***) Akşam vakti kılınan namaz
-
akşam simidi : isim İkindiüzeri çıkarılan taze, susamlı simit
-
sabah akşam : zarf Her vakit, daima, sürekli, devamlı"Sorunu kendisi yaratmış, kendisi ortaya atmıştı, sabah akşam bunu düşünüyor, bunu konuşuyordu." - T. Yücel
-
akşama sabaha : zarf Neredeyse, pek yakında, kısa bir süre içinde"Azıcık ağır davransak kadın bizi akşama sabaha kapı dışarı atacak." - H. R. Gürpınar
-
akşamlı sabahlı : zarf Her akşam ve her sabah
-
akşam ahıra sabah çayıra : hayatta yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayanlar için söylenen bir söz
-
akşama kadar : bütün gün boyunca
-
akşama kalmak : iş gecikmek, bitmemek
-
akşama karşı gitme, tana karşı yatma : "yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır" anlamında kullanılan bir söz
-
akşamı akşam etmek : akşamın olmasını sabırsızlıkla beklemek
-
akşamı bulmak (veya etmek) : akşamlamak, günü bitirmek
-
akşamı zor etmek : bir türlü akşam olmamak
-
akşamın hayrından sabahın şerri iyidir : "işinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur" anlamında kullanılan bir söz
-
akşamın işini sabaha (veya yarına) bırakma : "bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma" anlamında kullanılan bir söz
-
akşam ise yat, sabah ise git : "geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır" anlamında kullanılan bir söz
-
akşamlar (veya akşamışerifler) hayrolsun! : "iyi akşamlar" anlamında akşam vakti kullanılan bir selamlama sözü