-
ahenk tahtası : isim Telli çalgılarda üzerine tellerin gerilmiş olduğu kapak tahtası
-
ahenk kaidesi : isim, dil bilgisi Ünlü uyumu
-
ahenk almak : uyumlu duruma gelmek"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
-
ahenk kurmak : uyuşma sağlamak, anlaşma sağlamak"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
-
ahenk sağlamak : düzene sokmak, birliği sağlamak"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
-
ahenk vermek : düzeni, uyumu sağlamak"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
-
ahenk yapmak : çalgılı eğlence düzenlemek"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
-
ahengi bozulmak : dirliği, düzeni bozulmak"Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay