-
adımbaşı : zarf Birbirine yakın yerlerde, sık aralıklarla"Adımbaşı bir nöbetçi."
-
adımsayar : isim Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa veya bele takılan alet, pedometre
-
adım adım : zarf Yavaş yavaş"Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor." - A. Ümit
-
adi adım : isim, askerlik, spor Adımda uygunluk, beraberlik gerektirmeyen ve grup olarak yapılan bir yürüyüş türü
-
hırsız adım : isim Ağır ve sessizce yürüme biçimi"Hırsız adımlarla deniz kenarına geldi." - Ö. Seyfettin
-
koşar adım : isim, spor Toplu jimnastikte yapılan hafif tempolu koşu
-
paytak adım : isim İki yana sallanarak yürüme"Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu." - S. F. Abasıyanık
-
uygun adım : isim, askerlik, spor Adım atışta birliği gerektiren, grup olarak yapılan bir yürüyüş türü
-
üç adım : isim, spor Üç adım atlama
-
kaz adımı : isim, askerlik Dizi kırmaksızın ve ayağı sert bir biçimde yere basarak yürüme biçimi
-
adım (veya adımını) atmak : yürümek için ayağını öne doğru uzatıp basmak
-
adımını attırmamak : rahat davranmasını engellemek amacıyla sürekli olarak denetim altında bulundurmak
-
adımını geri atmak : başladığı bir işten geri dönmek
-
adımlarını açmak : yürürken hızlanmak
-
adımlarını seyrekleştirmek : hızlı yürürken yavaşlamak
-
adımlarını sıklaştırmak : daha küçük ve çabuk adımlar atarak hızlı yürümek, ivmek, acele etmek