-   ön yargı  : isim Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir  
-   yargı yeri  : isim, hukuk Mahkeme  
-   yargı çevresi  : isim, hukuk Bir mahkemenin yargılama yetkisinin sınırlarını belirleyen coğrafi, resmî alan, yargı alanı, kaza dairesi  
-   yargı denetimi  : isim, hukuk Yargı düzeninin sağlanması amacıyla yargı kurulları veya organları tarafından gerçekleştirilen denetim  
-   yargıevi  : isim, hukuk Mahkeme  
-   yargı alanı  : isim Yargı çevresi  
-   yargı erki  : isim, hukuk Yargı gücü  
-   yargı gücü  : isim, hukuk Yargı işini yerine getirebilme gücü, yargı erki  
-   yargı organları  : isim, hukuk Yargılama işiyle ilgili kuruluşlar  
-   yargı usulü  : isim, hukuk Yargılama usulü  
-   yargı yetkisi  : isim, hukuk Yargılama gücünü veren yetki  
-   peşin yargı  : isim Ön yargı  
-   değer yargısı  : isim Bir değerlendirme getiren yargı"Son yıllarda dürüstlük, namus gibi değer yargılarına her fırsatta başkaldırmaktan hoşlananlar çoğalmış olabilir." - Y. Atılgan  
-   yargıya başvurmak  : dava açmak"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu  
-   yargıya gitmek  : bir anlaşmazlığı gidermek amacıyla mahkemeye başvurmak"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu  
-   yargıya varmak  : karşılaştırma ve değerlendirme yaparak bir sonuca ulaşmak, anlam vermek"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu