Iskelet
 anlamı isim Fransızca squelette   'Iskelet' 1 kelime ve 7 harften oluşmaktadır. 
    
      -  
 Sanat, Bir yapı,anıt,heykel mobilya v.b. nin taşıyıcı strüktürü.   -  
 Biyoloji, Vücudumuzun çatısını oluşturan kemik yapıya iskelet denir.   -  
 Biyoloji, İnsana şekil veren, organlara desteklik sağlayan ve koruyan yapıya iskelet denir. İskelet sisteminin yapı birimi kemiklerdir. İnsan vücudu 210 kemikten oluşmuştur.   -  
 Bir bina veya başka bir yapıya destek veren çatı.   -  
 Canlılara destek veren, bazı canlılarda dahilî olan ve kemiklerden oluşan, bazılarından onları dıştan çevreleyen, bir yapı.   -  
 isim İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar   -  
 Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü   -  
 Bir şeyi oluşturan temel çatı"Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." - F. R. Atay   -  
 Bir eserin genel planı"Bir romanın iskeleti."   -  
 sıfat Çok zayıf   -  
 sıfat Kuru, çıplak"Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." - Ö. Seyfettin   
      Iskelet ile ilgi cümleler (0) 
  
    "iskelet" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.  
    
 Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de iskelet   -  
 iskelet mobilya  : isim Oturma grubuna giren koltuk, kanepe, sandalye, kolçaklı sandalye, sallanan koltuk vb. mobilyanın masif ağaç malzemeden yapılan esas taşıyıcı kısımları 
   -  
 gemi iskeleti  : isim Geminin gövdesinin yapılmasından önceki ana yapısı 
   -  
 iskelete dönmek  : çok zayıflamak"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar 
   -  
 iskelet gibi  : çok zayıf"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar 
   -  
 iskeleti çıkmak  : çok zayıflamak"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar