- atma
isim Atmak işi"Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim?" - A. Ağaoğlu
- sallamak
-i Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek"Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." - H. E. Adıvar
- sarsılmak
nsz Sarsma işine konu olmak"Aniden hızla itildi kapı, şöyle bir sarsıldı çıngırak." - E. Şafak
- yuvarlamak
-e Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek"Balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız." - R. H. Karay
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- karıştırmak
-i, -e Karışma işini yaptırmak
- çalkalamak
-i Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak"Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" - A. İlhan
- fırlatma
isim Fırlatma işi
- tartışmak
nsz, -le Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
- atılma
isim Atılmak işi"Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu." - S. Hilav
- çalkanmak
nsz Çalkama işine konu olmak
- silkinmek
nsz Üstünü silkmek
- adçekme
- havaya fırlatmak
- çalkandırmak
- öteye beriye çarpmak
- arkaya doğru silkmek
- arkaya silkme
- atmak, yazı-tura atmak, sallamak, sallanmak, yavaş yavaş karıştırmak, sallama, sallanma, silkeleme, atma, fırlatma, yazı-tura
- bahis. tossed salad hafifçe altüst edilmiş salata. toss down içivermek
- bir yandan öbür yana atılmak
- hazırlayıvermek win the toss yazı turada kazanmak. I tossed and turned all night. Bütün gece kıpır kıpır döndüm.
- yapıvermek. toss up yazı tura için para atmak
- yazı tura için para atma
- yazı tura için parayı havaya atmak
- yuvarlamak. toss off bir yudumda içmek