-  ekmek isim Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz"Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş." - Y. Z. Ortaç  
-  ekmek -i Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek  
-  uğultu isim Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi"Arabalar kapı önündeki kaldırıma yanaşık park etmişler." - İ. Aral  
-  hışırdamak nsz Kâğıt, kumaş, kuru yaprak vb. nesneler birbirlerine sürtünürken, buruşturulurken "hışır" diye ses çıkarmak"Sırtı pul pul ışıldayan bir yılan hışırdayarak kumun üstünden akıp geçti." - N. Hikmet  
-  inlemek nsz Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak, inildemek"O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor." - E. İ. Benice  
-  uğuldamak nsz Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkmak"Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm" - E. B. Koryürek  
- rüzgâr uğultusu, uğuldamak
- uğuldamak.