-  yeryüzü isim, coğrafya Yer kabuğu  
-  kır isim Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk"Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü." - F. R. Atay  
-  Hak isim Adalet"Haktan ayrılmamalı."  
-  toprak isim Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü"Kireçli toprak. Killi toprak."  
-  arazi isim, coğrafya Yeryüzü parçası, yerey, toprak"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin  
-  çöp isim Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası"Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." - P. Safa  
-  gübre isim Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre"Dünyanın masrafını yapmış, bahçeye araba araba toprak ve gübre taşıtmıştır." - T. Buğra  
-  pislik isim Kir"Çocuğun yüzü gözü pislik içinde kaldı."  
-  zemin isim Taban, döşeme, yer"Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." - M. Ş. Esendal  
-  ülke isim Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket"Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur." - Y. K. Beyatlı  
-  bulamak -i, -e Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak"Balığı una bulamak."  
-  leke isim Kirliliği gösteren iz"Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar  
-  kirlenmek nsz Kirli duruma gelmek, pislenmek"Hele saçların kirlenmiş, kırışmış, keçeleşmiş." - E. Işınsu  
-  kirletmek -i Kirli duruma getirmek, pisletmek"Madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar  
-  lekelemek -i Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak"Kumaşı lekelemek."  
-  lekelenmek nsz Leke oluşmak  
-  pisletmek -i Pis duruma getirmek, kirletmek"Ortalığı pisletmekten başka bir işe yaramayan kediler..." - R. N. Güntekin  
-  semirtmek -i Besili, yağlı bir duruma getirmek, semizletmek  
-  çirkef isim Pis ve bulanık su"Bağrışmalar oldu. Şerife ablam elinin çirkefiyle hemen koştu." - H. R. Gürpınar  
- gelişme ortamı
- namusuna leke sürmek
- toprak, arazi, toprak, ülke yurt, kir, leke, kirletmek, lekelemek, kirlenmek