- ihbar etmek
bildirmek, haber vermek
- söylemek
-i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin
- ötmek
nsz Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- uğuldamak
nsz Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkmak"Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm" - E. B. Koryürek
- vızıldamak
nsz "Vız" diye ses çıkarmak"Apansızın havada bir şey vızıldadı." - Halikarnas Balıkçısı
- okumak
-i Bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları çözümlemek veya seslendirmek"Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." - F. R. Atay
- çınlamak
nsz "Çın" diye ses çıkarmak"Kulaklarımda bir dünya nağmesi / Bir büyük çalgı var içimde çınlar" - A. K. Tecer
- şarkı söylemek
belirli bir besteye göre güfteyi uyumlu olarak okumak
- şakımak
nsz Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek"Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin" - Karacaoğlan
- terennüm etmek
güzel ve alçak sesle şarkı söylemek
- terennüm
isim, müzik Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme
- çağlamak
nsz Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak"Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden." - Ö. B. Uşaklı
- şarkı söyleme
- suçu açığa vurmak
- terennüm edilebilir
- şiir okumak