- yırtık
sıfat Yırtılmış olan"Yırtık yeri birleştiriyor, yapıştırmaya çalışıyor, yapamıyor, yatağın üstüne kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordum." - A. Ağaoğlu
- yarık
isim Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak"Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." - A. Gündüz
- saldırmak
-e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın
- sarhoş
sıfat Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- koparmak
-i Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak"O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" - O. C. Kaygılı
- parçalamak
-i Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek"Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." - M. Ş. Esendal
- şaşkın
sıfat Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş"Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar." - A. Ümit
- kesmek
-i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."
- yarmak
-i Uzunlamasına bölüp ayırmak"Odunu yarmak."
- yarılmak
nsz Yarma işi yapılmak
- yırtılmak
nsz Yırtma işi yapılmak veya yırtma işine konu olmak"Minibüs yolunda işçilerin üstü yazılı bezleri yırtıldı." - L. Tekin
- yırtmak
-i Kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak"Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim." - A. N. Asya
- paramparça etmek
pek çok parçaya ayırmak"Yalnız paramparça gömleğinin üstünde kocaman bir kırmızı kravat var." - R. N. Güntekin
- kopyalamak
-i Aynısını veya benzerini çoğaltmak
- girdap
isim, coğrafya Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor
- değersiz şey
- dikiş söküğü
- dikişleri açılmak
- keresteyi boyuna kesmek
- çekip dikişlerini sökmek
- anafor. rip cord paraşütü açan kollu ip
- dolap çevirmek rip open yarıp açmak. rip out bir denbire küfür savurmak. ripped yırtlı
- hızla ilerlemek veya koşmak: yarık
- ters akıntıların birleşmesinden meydana gelen dalgalı su.
- yarık sökük dikiş
- yırtmak, sökmek, parçalamak, yırtılmak, sökülmek, yarmak, yarık, yırtık, sökük, anafor, girdap
- şaşkın.