-  baskı altında tutmak özgürlüğünü engellemek, kısıtlamak"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." - A. Ş. Hisar  
-  bastırmak -i Basma işini yaptırmak"Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." - T. Dursun K  
-  menetmek -i Yasaklamak"Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanızdan dışarıya çıkmayı size menettiğidir." - S. F. Abasıyanık  
-  ezmek -i Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek"Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." - E. B. Koryürek  
-  tutmak -i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin  
-  dizginlemek -i Ata dizgin takmak veya atı yürütmek için dizginini oynatmak  
-  uzaklaştırmak -den, -i Uzağa götürmek"Allah rızası için şu adamları uzaklaştırın başımdan." - A. Kulin  
-  gem vurmak hayvanın ağzına gem takmak"Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı." - H. Taner  
- zaptetmek
- bastırmak, önlemek, tutmak, gemlemek, baskı altında tutmak
- menolunur
- menolunur.
- tutmak. repressible bastırılır