- kamış
isim, bitki bilimi Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)"Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü." - H. E. Adıvar
- saz
isim Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa"Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi." - H. E. Adıvar
- saz
isim, müzik Her tür müzik aracı, çalgı
- kaval
isim, müzik Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı"Geniş yaylalarında otlanırken sürüler / Çobanı kaval çalar, taşı toprağı güler" - F. N. Çamlıbel
- dil
isim Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..." - Y. Z. Ortaç
- ney
isim, müzik Klasik Türk müziğinde ve özellikle tekke müziğinde yer alan, kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan yapılmış, üflemeli bir çalgı"Bu ücra ve metruk sarayda yalnız arada sırada bir Türk gencinin neyi işitiliyor." - Y. K. Beyatlı
- bez tezgâhında gücü
- kamış düdük
- kamış gibi
- kamış düdük gibi ses çıkaran.
- kamış düdük. reed stop böyle boruları kontrol eden jüdorg. reed warbler bir çeşit küçük ötleğen
- kamış, saz, düdük dili, sipsi