- ilan
isim Duyuru"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra
- ilan etmek
bir durumu yayım yoluyla duyurmak"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra
- beyan etmek
bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak
- telaffuz etmek
söylemek"Bir, bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik." - R. N. Güntekin
- açıklamak
-i Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
- bildirmek
-e Herhangi bir şeyi haber vermek"Babası ile arasındaki bütün mektuplaşmaları bana da bildiriyor." - E. İ. Benice
- bildiri
isim Resmî bir makam, kurum veya resmî olmayan bir örgüt, topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, deklarasyon, manifesto"Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu." - Y. Atılgan
- söylemek
-i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin
- duyurmak
-i, -e Duymasını sağlamak"Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." - P. Safa
- kararı bildirmek
- resmen bildirmek
- bildiri.
- söylemek, ayıtmak, telaffuz etmek, resmen bildirmek, bildirmek