-
düzgün
sıfat Doğru ve pürüzsüz, muntazam"Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." - C. Uçuk
-
emir eri
isim, askerlik Teğmen ve yukarısı üst düzey subayların hizmetinde bulunan er, hizmet eri, emirber"Bir gün yengem emir eriyle bir tencere yemek gönderdi." - A. Kutlu
-
uslu
sıfat Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı"Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
planlı
sıfat Belirli bir plana göre yapılan, yürütülen, düzenlenen"Okulla anlaşıp genç atletizm takımını planlı şekilde hazırlamaya bakmalı." - H. Taner
-
düzenli
sıfat Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam"Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." - S. Ayverdi
-
sakin
sıfat Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
uysal
sıfat Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı"Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir." - A. Gündüz
-
muntazam
sıfat Düzgün
-
sistemli
sıfat Düzenli
-
düzenlilik
isim Düzenli olma durumu, sistemlilik
-
itaatli
sıfat Söz dinleyen, buyruğa uyan, itaatkâr"Kulluk bakımından da o kimseden daha âciz ve itaatlisi olamaz." - N. F. Kısakürek
-
tertipli
sıfat Düzenli, derli toplu, yerli yerinde"Bereket ki burada her şey tertipli idi." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
derli topluluk
isim Derli toplu olma durumu
- emir çavuşu
- emre ait
- derli topluluk.
- düzenli, derli toplu, tertipli, jüyeli, düzenli, tertipli, sakin, uslu, yumuşakbaşlı, uysal, emir eri, hastane hademesi
- hastane hademesi. orderliness intizam
- plana uygun
- usule uygun