- artık
sıfat İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
- işte
edat Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık"İşte bu iki adam bir aralık göz göze geldiler." - İ. H. Baltacıoğlu
- hemen
zarf Çabucak"Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz." - N. Hikmet
- şimdiki
sıfat İçinde bulunulan anda olan veya yapılan, bu andaki, bu zamandaki"Şimdiki ölçülere uymaz bir biçimi vardı." - Y. Z. Ortaç
- şimdiki zaman
Türkçe-Dil Bilgisi, İş ve anlatışın aynı anda yapıldığını bildiren zaman. "-yor" eki ile yapılır.
- şimdi
zarf Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda"Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." - A. Ş. Hisar
- bugünlerde
zarf İçinde bulunduğumuz zamanda, bu birkaç gün içinde"Bugünlerde hangi yazarlar okunuyor?" - A. Ümit
- çünkü
bağlaç Şundan dolayı, şu sebeple, zira"Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır." - Ö. Seyfettin
- mademki
bağlaç Madem"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür" - Y. K. Beyatlı
- hâlen
zarf Şimdi, şu anda, bugünkü günde
- şimdilerde
zarf Bugünlerde
- -dan
- -den
- derhal
- şu an
- şu anda
- şimdiki halde
- şimdi, şu anda, şu tapta, şimdiki zaman, şu an