-  doğramak -i Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak"Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım." - S. F. Abasıyanık  
-  öğütmek -i Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek  
-  kıymak -i Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğramak"Eti kıymak."  
-  kıyma isim Kıymak işi  
-  ufaltmak -i Büyük olan bir şeyi daha küçük duruma getirmek, küçültmek  
- ince ince doğramak
- nezaketle konuşmak
- sakınmadan
- açıkça. mincing yapmacık tavırlı
- küçük veya ehemmiyetsiz göstermek
- kıymak, doğramak, çapmak, yapmacık nezaketle konuşmak, kırıtmak, kıyma
- çıtkırıldım. mincingly yapmacık eda takınarak.