- yumuşak
sıfat Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı"Pamuk yumuşaktır."
- zayıf
sıfat Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- tembel
sıfat İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç"Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar." - A. Ş. Hisar
- kayıtsız
sıfat Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- gevşek
sıfat Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan"Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." - Ç. Altan
- ihmalci
sıfat İhmalkâr"İnsan hiç olmazsa arada bir uğrar / Böyle ihmalci değildin önceleri" - B. Necatigil
- dikkatsiz
sıfat İşinde dikkatli davranmayan, dalgın, savruk, özensiz"İnsan tanımayan, dalgın, dikkatsiz biletçi de kötüdür." - R. H. Karay
- ihmalkâr
sıfat İşlerine önem vermeyip onları gelişigüzel yapıveren veya daha sonraya bırakan, savsak, ihmalci
- ilgisiz
sıfat İlgisi olmayan veya ilgilenmeyen, kayıtsız, aldırmaz, alakasız, lakayıt, bigâne"Paraya, çıkara, günlük yaşamın kaşkarikolarına karşı ilgisizdirler." - H. Taner
- umursamaz
sıfat Umursamayan, aldırış etmeyen
- sıkı olmayan
- hafif ishale tutulmuş: seyrek dokunmuş
- ilgisiz, umursamaz, kaygısız, dikkatsiz, tembel, savsak, kontrolsüz
- kayıtsız: kesinlikten uzak
- laxness gevşeklik. laxly gevşek bir şekilde.
- zayıf: kaygısız