- iç
isim Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan
- iç yüz
isim Bir şeyin iç tarafı
- karın
isim İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi"Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." - Ö. Seyfettin
- gizli
sıfat Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı"Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir." - N. F. Kısakürek
- mide
isim, anatomi Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası
- dâhilî
sıfat İçle ilgili"Darülbedayi kısmını ve bu kısmın dâhilî şekil ve manzarasını anlatmalıyım." - H. F. Ozansoy
- dahil
isim Bir işe karışmış olma, karışma
- içeri
isim İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı"İçeriden sesler geliyor."
- içinde
zarf Süresince, zarfında"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
- Golf, Sahanın topla hedef doğrultusuna göre (Intended Line’na göre) oyuncu tarafında kalan bölümüdür. Yani sol taraftaki bölümüdür.
- Bir şeyin içinde, merkeze veya belli bir konuma en yakın noktada.
- içteki
- içerde
- içerisinde
- -e doğru
- sınırları içinde
- içeride
- iç taraf
- içeriye
- içi
- -de-
- iç kısımlar
- iç organlar
- iç, iç kısım, ç, mide, iç, içteki, iç, gizli, içerde, içeriye, kodeste, içerde, içerisine, içerisinde, içine, içinde
- içerisine
- içine