- uygun
sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- üstün
sıfat Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan"Bu nazire gazeller muhakkak ki onlardan çok üstündü." - A. H. Çelebi
- üstün
isim, dil bilgisi Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha
- mükemmel
sıfat Kusursuz"Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet
- kusursuz
sıfat Kusuru olmayan, mükemmel"Kadının kendi şiir hem kusursuz bir şiir." - A. Gündüz
- ideal
isim, felsefe Ülkü"Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır." - A. Gündüz
- ülkü
isim Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal"Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." - Atatürk
- İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Ülkü
- Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık, 1- Amaç, yargı ölçüsü, kılavuz, ilke, örnek, insanı duyular dünyasının üstüne yükselten en yüksek amaç.
2- Yetkinliğin tümü; en yüksek, en yetkin gerçeklik.
3- Soyut olarak düşünülmüş şey.
4- Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan. - Sanat, Bir işte veya bir çalışmada amaç edinilen üst düzey hedef.
- Genel Türkçe, Ülkü, mefkûre. Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan.
- arzu edilen şekilde
- en yüksek evsafta
- fikir itibariyle
- ideal, mükemmel, kusursuz, yetkin örnek, ideal, ülkü, ideal
- kusursuz hayal
- tasavvura dayanan
- ulaşılmak istenilen amaç
- üIkü
- üIküsel