- süs
isim Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
- süsleme
isim Süslemek işi, bezeme, donama, tezyin
- süslemek
-i Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek"Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." - S. F. Abasıyanık
- donatmak
-i Birinin giyimini sağlamak
- haciz
isim, hukuk Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesi tarafından el konulması"Türkân'ın kocası oturdukları evin eşyalarını hacizden zor kurtarmıştı." - A. İlhan
- donatma
isim Donatmak işi, teçhiz
- haczetmek
-i, hukuk Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak
- garnitür
isim Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler
- süs, garnitür,
- bir servis tabağındaki yemeğin etrafını süslemek
- haciz.
- süsleme. garnishment süsleme