- yudum
isim Sıvı içiminde ağza alınan miktar"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- Çek
isim Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge
- çekme
isim Çekmek işi"Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." - C. Uçuk
- kaleme almak
bir konuyu yazı durumuna getirmek, yazıyla anlatmak"Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir." - F. R. Atay
- çekim
isim Çekme işi
- müsvedde
isim Yazı taslağı, karalama"Sende başka âşıkane müsvedde varsa bana ver." - H. R. Gürpınar
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- tasarlamak
-i Bir şeyin nasıl gerçekleşebileceğini düşünmek, zihinde hazırlamak"Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi." - N. Hikmet
- poliçe
isim Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri
- plan yapmak
- taslak çizmek
- hava cereyanı
- soba borusunun çekmesi