- meslek
isim Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş"Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ün
- sanat
isim Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık"Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi." - T. Buğra
- kayık
isim, denizcilik Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne"Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu." - A. H. Çelebi
- gemi
isim, denizcilik Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine"Bu yolculuğa bizi götürecek bir tek gemi bulamadık." - A. Erhat
- tekne
isim Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap"Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti." - Y. Kemal
- esnaf
isim Küçük sermaye ve zanaat sahibi"Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim." - S. F. Abasıyanık
- zekâ
isim, ruh bilimi İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset"Herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti." - A. Kutlu
- uçak
isim Kanatlarının altındaki havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
- yaratmak
-i, din b. (***) Allah, olmayan bir şeyi var etmek"Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı." - Ö. Seyfettin
- hüner
isim Beceri isteyen ustalık, beceriklilik"Benim gibi kurak çölde yaşayanların şiirden, hünerden dem vurmaları nasıl mümkün olur?" - A. Kabaklı
- yapmak
-i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
- kurmak
-i Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek"Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." - F. R. Atay
- hile
isim Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika
- açıkgözlülük
isim Açıkgöz olanın durumu
- ustalık
isim Usta olma durumu
- biçmek
-i Belli bir biçim vererek kesmek"Tahta biçmek."
- maharet
isim Beceri"Daha önce kazanılmış bir maharet, yeni bir maharet kazanmayı güçleştirir." - C. Meriç
- kurnazlık
isim Kurnaz olma durumu
- marifet
isim Ustalık, hüner, uzmanlık"Zaten dünyada her şeyin bir izahı vardır ama marifet, onu izah etmesini bilmeli." - A. H. Çelebi
- şeytanlık
isim Şeytan olma durumu
- uyanıklık
isim Uyanık olma durumu, anıklık, saklık, teyakkuz"O devri, ilk uyanıklık devri olduğu için hiç unutmaz." - H. E. Adıvar
- desise
isim Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika"Bilmem hangi ağa desiseyle işret meclisine davet ettiriyor." - O. Kemal
- beceri
isim Elinden iş gelme durumu, ustalık, maharet
- meleke
isim Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık"Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim." - N. F. Kısakürek
- zanaat
isim İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat"Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem." - N. Hikmet
- elişi
Eğitim-Öğretim, 1. Okullarda öğrencileri el işlerine alıştırmak amacıyla kâğıt, mukavva, tahta, tel gibi gereçler ve basit el araçlarıyla yaptırılan yaratıcı işlere verilen genel ad.
2. Amacı, el işleri yoluyla çocukların gelişmesine katkıda bulunmak olan ve daha çok ilk ve ortaokul çağında okutulan dersin adı.
- sandal
isim, bitki bilimi Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
- el sanatı
- cingözlülük
- zanaatkarlar
- gemi gemiler. craft union bir iş dalında çalışanların kurdukları sendika.
- hüner sanat hile
- sanat, beceri, hüner, kesp, ustalık, maharet, kurnazlık, hile, gemi, uçak, teknik eleman