- vakfetmek
-i, -e Mal ve mülkünü satılmamak şartıyla bir hayır kurumuna veya işine bağışlamak
- takdis etmek
kutsamak
- hasretmek
-i, -e Bir şeyin bütününü birine, bir şeye ayırmak, vermek"Biri köyüne döndü, biri de evine kapanıp kalan ömrünü torunlarına hasretti." - E. Şafak
- adamak
-i, -e Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
- tahsis etmek
ayırmak, özgülemek
- kutsamak
-i Kutsallaştırmak"Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum." - E. Şafak
- tahsis etmek.
- tanrıya adamak
- kutsamak, adamak