-  meydana gelmek olmak, oluşmak"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin  
-  doğmak nsz Dünyaya gelmek  
-  gelmek -den, -e, nsz Ulaşmak, varmak"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan  
-  yükselmek nsz Yükseğe çıkmak"Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." - N. Cumalı  
-  çıkmak -den İçeriden dışarıya varmak, gitmek"Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay  
-  olmak nsz Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak"En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." - S. F. Abasıyanık  
-  yaklaşmak -e Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek"Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu." - S. F. Abasıyanık  
- ele alınmak, gündeme gelmek, olmak, yükselmek