- reklam yapmak
her türlü aracı kullanarak bir şeyi halka tanıtmak, ünlenmesini sağlamak"Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti." - R. N. Güntekin
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- soruşturmak
-i Öğrenilmek istenilen şeyi birçok kişiye inceden inceye sormak, araştırmak"Paramıza mı göz dikiyorlar hele bir inceden inceye soruşturalım." - A. Gündüz
- inceleme
isim İncelemek işi, tetkik"Bu sorunun sistematik incelemesini yapmak bana düşmez." - A. Boysan
- incelemek
-i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek"Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." - S. Birsel
- tetkik etmek
incelemek"Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış." - A. Rasim
- tetkik
isim İnceleme"Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış." - A. Rasim
- soruşturma
isim Soruşturmak işi"Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır." - B. Necatigil
- müzakere
isim Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma"Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim." - Atatürk
- tartışmak
nsz, -le Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
- görüşmek
nsz Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek"Ara sıra görüşelim."
- müzakere etmek
bir konu üzerinde fikir alışverişinde bulunmak, oylaşmak"Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim." - Atatürk
- propaganda yapmak
- oy toplama
- sipariş toplama
- kapı kapı dolaşarak oy veya sipariş toplamak
- seçim kampanyası. canvasser sipariş veya oy toplayan kimse
- tetkik eden kimse.