-   para canlısı  : sıfat Paragöz  
-   pek canlı  : sıfat Dayanıklı  
-   ağırcanlı  : sıfat Çok yavaş iş yapan, çevik olmayan  
-   canlı bomba  : isim Üzerindeki patlayıcı maddeleri suikast yapmak amacıyla patlatarak kullanan kimse  
-   canlı canlı  : zarf Diri diri, henüz ölmemiş bir biçimde"Ev bark sahipleri, sandalcıların olta ile tutup oracıkta eski bir leğen içinde canlı canlı sattıkları balıklara bakmadan geçemezlerdi." - Z. O. Saba  
-   canlı cenaze  : isim Çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış kimse"Ayşe Hanım canlı cenazeden farksız, handiyse son nefesini verecek." - S. M. Alus  
-   canlı model  : isim Heykeltıraşlıkta model olarak yararlanılan kadın veya erkek  
-   canlı müzik  : isim Gazino, lokal vb. yerlerde yemek sırasında bir veya birkaç müzisyenin çalgı ve sesleri ile parçaları seslendirmesi  
-   canlı özdekçi  : sıfat, felsefe Canlı özdekçilik yanlısı olan, hilozoist  
-   canlı resim  : isim, sinema, TV (***) Bir hareketi parçalarına ayırıp bunların elle yapılan resimlerinin alıcıyla tek tek çevrilmesine dayanan ve gösterimde sürekli bir hareketi ortaya koyan film tekniği  
-   canlı yayın  : isim Olay, gösteri, toplantı, etkinlik vb.nin gerçekleştiği anda radyo ve televizyondan aktarılması"Otururuz televizyonun başına, bu canlı yayını izleriz." - M. İzgü  
-   dokuz canlı  : sıfat Kolay kolay ölmeyen  
-   etli canlı  : sıfat Dolgun vücutlu, sağlıklı, güçlü"İshak Bey'in nazarında etli canlı her kadın hemen hemen birdi, makbuldü." - R. H. Karay  
-   iki canlı  : sıfat Gebe"Bugüne kadar dişimi sıkıp sustum. Yine de bir şey söylemeyecektim ama iki canlı olduğumu anladım." - H. R. Gürpınar  
-   it canlı  : sıfat Zora, sıkıntıya dayanan, dayanıklı (kimse)  
-   kanlı canlı  : sıfat Sağlıklı, sapasağlam, vücut sağlığı yüzünden belli olan (kimse)  
-   tez canlı  : sıfat Aceleci"Öteye beriye aceleyle uçup gelen tez canlı, tiz sesli kırlangıçlar..." - A. Ş. Hisar  
-   yedi canlı  : sıfat Sonucu ölüm olabilecek birçok olaydan sağ çıkan (kimse veya hayvan)  
-   arkadaş canlısı  : sıfat Arkadaşlığa değer veren, arkadaşlarına çok düşkün (kimse), dost canlısı  
-   dost canlısı  : sıfat Arkadaş canlısı  
-   mal canlısı  : sıfat Mala çok düşkün, malı çok seven  
-   ... canlısı (olmak)  : bir şeye aşırı derecede düşkün (olmak)"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı